Yanan sadece orman değil....

Antalya Manavgat derken, Muğla Marmaris'ten gelen görüntüler ciğerlerimizi cayır cayır yaktı. Bir yakan haberde bir devlet büyüğünün can kaybı yok sözleriydi...
O kadar ağaç, o kadar orman ve o ormanlarda milyonlarca canlı telef olmuş ''can kaybı yok'' açıklaması nasıl yüreklere su serpti bilemezsiniz.
Peki ama nasıl aynı anda dört noktada yangın çıkıyor...
Nasıl bir gün sonra bir başka turistik belde yanıyor...
Acaba neden doğuda hiçbir ormanda olası bir yangın çıkmıyor da, bu bölgelerde en küçük kıvılcım ateş olup ortalığı cehenneme çeviriyor.
Bir bilen uzman açıklasın...
Yok arkadaş yok...
Bu öyle kaza ile, atılmış sigara izmariti yada bilmem nerde piknik ateşinden değil...
Bu işler derin işler...
Eştikçe içinden ne alevler çıkar bilseniz..
Mesela şöyle bir tatil beldesinde dolaşıyorsunuz, ormanlık bir alan vadiden yukarıya doğru bir tabela gözünüze çarpar..
Doğal ortamda kahvenizi yudumlarken her tür orman canlısının sesini duyarsınız...
Arkadaş doğal ortamdan para kazanırken, doğal ortamı yağmalarken bile utanmadan doğal ortam sözünü kullanıyorsunuz.
Yahu bırakın da doğal ortam doğallığıyla kalsın...
Üç beş kuruş kazanma pahasına bunca yalan niye...
Yak,yık oraya üç beş katlı butik otel yap, yine çevresini o yok ettiğin ormandan çal sonra ''gel doğal ortamda keyif yap'' diye reklam tabelalarını as...
Sende vatandaş olarak bu mekanı şakır şakır resimleyip sosyal medya da paylaş...
Bugünde kalkıp Marmaris ve Manavgat adına duygusal paylaşımlarda bulun..
Yok arkadaş olmaz öyle...
Hem öyle hem böyle olmaz.
Her insanın bir dik duruşu olmalı...
Bugün o yanan alanlarda yarın butik oteller yükselirse dün ile bugün deyip paylaşacak mısınız ?
Ülkemin her karışında büyük pastalar dağıtılıyor.
Bu durum alenen gözler önündeyken kimse bizlere masal anlatmasın...
Ne iktidara yakınım, ne muhalefete tabii...
Ülkesini seven bir vatandaş olarak şu an basında yer alan yazarların çoğunu okumuyor ve inanmıyorum. Çoğunun kalemine bağlı bir hortum var. O hortumun başındaki ne söylerse kalem o yönde satırlara sözcükler aktarıyor.
Kimse yanan ormandan, can veren hayvanlardan bahsetmiyor...
Herkesi kaplamış bir benlik ve ego, senin adamın benim adamım. Senin partin benim partim.
Neden acaba hep birikte ''BENİM ÜLKEM'' diyemiyorsunuz ?
Türk Milleti yüzyıllardır aynı dertten muzdarip değil mi...
Türk'ün Türk'ten başka Dostu Yok...
Dört yanımız tehlike çemberi..
Lakin dört yandan da topraklarımızda yaşayan insanlar var.
Ne darbeler gördük, ne terörlere karşı durup yıkılmadık ve ne ayrımcılıklara karşı bir olmakta direndik...
Tabiri caizse yıkamadılar...
Yıkılmadık...
Şimdi canciğer ormanlarımıza göz diktiler...
Çaresiz ve savunmasız ormanlarımıza...
Yakan,yaktıran ve gördüğünde engel olmayan...
Allah hepinizin belasını versin...

YORUM EKLE