Siyasetin yeri, kullanılması, topluma karşı görevleri mutlaka yeniden gözden geçirilmelidir. Siyaset topluma hizmetin adresi olmaktan çıkıp, her türlü fenalığa bulaşmış durumda. 

Günümüz siyaseti bir nevi mafyacılık oyununa dönüştü. Ne belli ideolojiler kaldı, ne de düşünceler.

Varsa yoksa günü  kurtarma çalışmaları siyasilerin ana hedefi oldu.... 

''Memleketin neye ihtiyacı var''  projeleri askıda beklerken, hukukun işleri siyasilerin söylevleriyle belirlenmeye çalışılıyor.

Hukuken alınan kararlar neticesi cezasını çekip, devletin affıyla dışarıda olan birine ''siyaseten söz söyleme'' diye bir meslek türedi.

Yıllarca Mehmetçiğe pusu kurup, kalleşçe saldıranlara şirin görünüp, devletin ve hukukun af ile dışarı çıkardığı birine kin kusanlar yine siyasetin içinde hizmet beklediklerimiz...

Bu durumda Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ismini dahi söylememeyi kendinde görev bilen biri bu siyasi oluşumun İstanbul İl Başkanlığını yürütüyor. 

Böyle bir il başkanlığıyla siyaset yapan bir oluşumun lideri neye istinaden dışarıya devlet tarafından çıkarılmış birini eleştiriyor. Hadi eleştirdi diyelim, bu il başkanlarının eli kanlı terör örgütüyle bağlantısı net ortada iken neden hala o koltukta oturabiliyor.

İnanın at ve it değil, artık ne izler karıştı siyasete varın siz hesap edin...

Daha olayın akıbetini bilmeden taraf olan kurum ve sivil toplum kuruluşu yetkililerine ne demeli..

Her biri sosyal medya hesaplarından içeriğin neye dayandığını bilmeden, neyin paylaşımını yaptıklarından bihaber veryansın ediyorlar.

Bendeniz olayın boyutunu bildiğim halde sosyal medya hesabımdan bir satır dahi paylaşma gereği hissettmedim. 

Merhum üstad Ömer Lütfü Mete ne güzel söylemiş;

''Ülkeyi partiler, programlar, reçeteler düzeltmez. Ahlakımız düzelmedikçe, ahlak siyasete egemen olmadıkça memleket de düzelmez''...

Daha fazla söze gerek yok sanırım...

Selametle.....