Sabuncuzade Şerafeddin Efendi ve Covid 19 Salgını

Tüm dünyayı kasıp kavuran, toplumsal hayatı paniğe sevk eden, bir nebze de olsa insanlığın geriye dönüp düşünmesini sağlayan Corona covid 19 virüsü için alınan tedbirler çerçevesinde 620 yıl öncesi Amasyalı hekim Sabuncuzade Şerafeddin Efendi 'nin aldığı tedbirleriyle örtüşünce, sosyal medya da en çok paylaşım alan hekim oldu.

Sabuncuzade Şerafeddin Efendi ve Covid 19 Salgını

Tüm dünyayı kasıp kavuran, toplumsal hayatı paniğe sevk eden, bir nebze de olsa insanlığın geriye dönüp düşünmesini sağlayan Corona covid 19 virüsü için alınan tedbirler çerçevesinde 620 yıl öncesi  Amasyalı hekim  Sabuncuzade Şerafeddin Efendi 'nin aldığı tedbirleriyle örtüşünce, sosyal medya da en çok paylaşım alan hekim oldu.

Bugün tüm dünyada alınan önlemler ile 1400 yıl önce Sabuncuzade Şerafeddin Efendi 'nin önlemleri tıpa tıp aynı..

1400'lü yıllarda Amasyalı Tabib Sabuncuzade Şerafeddin Efendi , Mücerrebname adlı eserinde Salgın hastalık günlerinde ne yapılması gerektiğini şöyle anlatıyor... 

-Ellerini onat yu (Ellerini güzelce yıka )

-Galebeliğe girme ( Kalabalığa girme )

-Selamı uzakça vir ( Uzaktan selamlaş)

-Eyi yi vü eyi iç ( İyi ye iyi iç )

-Haste isen yativir (Hasta isen yat)

-Taşra çıkma (Dışarı çıkma )

-Taşrada yüzün ört (Dışarıda yüzünü kapa )

Bi iznillah nesne dokunmaz..

Peki Şerafettin Sabuncuoğlu Kimdir ?

Şerefeddin Sabuncuoğlu, Osmanlı’nın (Fatih Dönemi) meşhur hekimlerinden biridir. 1386 yılında Şehzadeler şehri Amasya’da dünyaya gelmiştir. Babasının adı Ali Çelebi’dir. 1468 yılında hayatını kaybetmiştir.

Babası ve dedesi gibi o da hekimlikle uğraşmıştır. Burhaneddin Ahmed’den tıp eğitimi alan Sabuncuoğlu Amasya Darüşşifası’nda tamamlamıştır. Çok genç yaşta hekimlik yapmaya başlamış ve kitaplarında yazdığına göre Sabuncuoğlu 17 yaşından itibaren hasta tedavi etmiş bir hekimdir.  Usta- çırak usulünde çalışan Sabuncuoğlu tam 14 yıl hekimlik yapmıştır.

Kendisini cerrahi alanında geliştirmiştir. Türk Tıbbının babalarından biri olarak gösterilen Sabuncuoğlu, farmakolojiden anatomiye, anatomiden nörolojiye kadar birçok alana dair çalışmalar yapmıştır. Birçok zehrin de panzehrini bulmuştur. Sabuncuoğlu İbn-i Sina, Hipokrat gibi alimlerden etkilenmiştir.

Şerefeddin Sabuncuoğlu’nun yaşantısına ait bilgiler oldukça kısıtlı kalmış olsa da bu Türk hekiminin eserleri, Rönesans döneminde Batı tıbbı için kaynak olmuştur.

Şerafeddin Sabuncuoğlu’nun Eserleri

Büyük bilim insanı sağlıkla alakalı 3 tane eser yazmıştır. Aşağıda 3 muhteşem eseri bulabilirsiniz.

Akrabadin Tercümesi

Bayezid şehzadeliği zamanında Sabuncuoğlu’ndan El- Cürcani’nin “Zahire-i Harzemşahi” adlı eserini tercüme etmesini istemiştir. Sabuncuoğlu, bu eserin sadece farmakoloji bölümünü çevirmiş ve 2 bölüm eklemiştir. Eserin içeriğini İlaçların özellikleri, hazırlanması, ilaçların etki ettiği yerler oluşturmaktadır. Eserin sonunda Türkçe Tıp Terimleri yazılmıştır.

Kitabü’l Cerrahiyyeti’l İlhaniyye

İlkine göre daha meşhur bir eserdir. Osmanlı’da yer almış eşsiz bir resimli cerrahi eseridir. Bazı görüşler “Kitabü’l-Tasrif” adlı eserin cerrahi bölümünün tercümesi olduğu yönündedir. Eserde kendi gözlemlerinin sonucu da bulunmaktadır. Eserde ameliyatların nasıl yapıldığına dair görsellerde mevcuttur. Eserin 3 tane kopyası bulunmaktadır. 2’si Türkiye’de 1’isi Paris Biblipthque National’ dedir. Toplamda 300’ü aşkın resim bulunmaktadır.

Mücerrebname

Sabuncuoğlu’nun en önemli eseridir. İlaçlarla ilgilidir. Zehirli hayvan deneyleri, ilaç özellikleri, kullanış biçimi gibi birçok bilgiyi kitabında toplamıştır. 17 bölümden oluşan eserin birinci bölümü “Tiryaklar”, ikinci bölümü “Macunlar” …, On altıncı bölümü “Ağız, Boğaz, Diş, Dudak İlaçları” ve on yedinci bölümü “Enfiye ve Kuturlar” olarak adlandırılmıştır. Eser “İlk Türkçe Deneysel Tıp” olarak bilinmektedir.

Sabuncuoğlu çevresindeki insanlarında anlayabilmesi için Arapça ve Farsça sözcükler kullanmak yerine Türkçe sözcükler kullanmıştır.

Rivayete göre Şerefeddin Sabuncuoğlu, “Bir panzehirin etkisini denemek için ilk önce panzehiri içmiş sonrasında ise yılana kendisini ısırtmıştır. “

Amasya’ya giderseniz, Beyazıt Külliyesi içindeki kütüphanede Şerefeddin Sabuncuoğlu el yazmalarının orjinalleri ve kopyaları var. Bunları inceleyebilirsiniz. Orjinaller için resmi izin belgesi gerekiyor olsa da en azından kitapları kilitli raflarda görme şansınız var.

Amasya şehir merkezindeki Bimarhaneyi de mutlaka görün. Çünkü burası Şerefeddin Sabuncuoğlu’nun muayenehanesiydi. Hastalarını burada tedavi ediyor, belirli günlerde bimarhanede müzikle ya da suyla tedavi deneyleri yapıyordu.

Güncelleme Tarihi: 01 Mayıs 2021, 15:30
YORUM EKLE
YORUMLAR
ruhun şadolsun
ruhun şadolsun - 4 yıl Önce

kıymeti bilinmedik alimlerimiz.

SIRADAKİ HABER

banner29

banner31

banner30