P A Z A R P O S T A S I : İ D A M

 Edebi bir çok eserde, örneğin V.Hugo İdam Mahkumunun son günü ve Necip Fazılın Reis bey gibi idam cezasının ve mahkumunun dramatik sonuna ilişkin mahkumda ve yargıç gibi üçüncü kişilerdeki etkisine değinilmiştir. Ancak devletlerin idamı infaz sisteminden çıkarmış olmalarına özellikle infial yaratan cinayetler ve kadın cinayetleri bağlamında Mağdur Hakkı ve toplum tepkisi açısından da bakılması gerekmez mi? ..

III-SONUÇ VE DEĞERLENDİRME:

Dünyada farklı ülkelerde ölüm cezalarının farklı uygulamalarının olduğu görülmektedir. Bunlardan sadece Avrupa kıtası tamamen ölüm cezasının uygulanmasının mevzuat ve uygulamada temin etmeye yönelik kararlı tutum sergilemektedir. Avrupa birliğine girişin ön müzakere görüşmelerinde birliğe katılmanın ön şartı olarak dikte edilmektedir. Yaşam hakkının ve ölüm cezasının mağdurun hakkının korunması anlamında da değerlendirilmesi gereği ortadır. Öldürülenin yakınlarının başka bir ceza verilmesi halinde de vicdanen rahat olmadıkları görülmektedir. Bu ceza haricinde verilen cezaların nihayetinde infaz yasasından kaynaklanan sebepler ve zaman zaman çıkartılan af yasaları ile sanığın yeterince cezalandırılmadığı kanaati de bu durumu desteklemektedir. Uluslararası hukukta sınırlanması mümkün olmayan ve olan haklar vardır. Bu hakların hiçbir zaman sınırlanması mümkün değildir. Örneğin işkence yasağı(Kshs.m.7;Aihs m.3;1982 Ay.m. 17),adil yargılanma hakkı(Kshs m.14,ihas6,aihs m.8,1982 Ay.m.36) gibi. Bunun yanında sınırlayıcı bir şekilde yasalar ve makul nedenlerle sınırlanabilir. Sınırlamaların gerekli,yasal,sebebe bağlı(milli güvenlik,kamu güvenliği,kamu düzeni,kamu ahlakı,kamu sağlığı,başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması,suç işlenmesinin önlenmesi,genel refahın sağlanması şartlarının varlığı),anayasanın sözüne ve ruhuna uygunluk ilkesi,ölçülülük,demokratik toplum gereklerine uygunluk,ve hakkın özüne dokunmama ilkelerine aykırı olmamalıdır. Bu kapsamda uluslararası hukuk hiç kimsenin yaşama hakkından keyfi olarak yoksun bırakılmaması(Kshs m6.;Aihs m.7) sınırlayıcı bir şekilde ifade edilen haklar kategorisinde sayılmıştır. 32 Dolayısı ile infaz edilen ve yaşam hakkı ortadan kaldırılan kişinin de kasıtlı olarak bir başka insanın yaşama hakkını ortadan kaldırdığı gerçeği unutulmamalıdır. Bu cezayı yasalaştıran ve infaz eden devlet otoritesinin de yaşama hakkının istisnalarından birini uyguladığının görülmesi gerekmektedir. Türkiye de ölüm cezasının genellikle olağanüstü durumlarda uygulanması bunun bir şekilde devlete yönelik suçlar için uygulanması ve siyasilerin cezalandırılması şeklinde uygulanması bu cezanın adaletli olarak uygulanmadığı ve bir siyasi öç almaya dönüşmesi nedeniyle de eleştirilmektedir. Bu cezanın tekrar getirilmesi durumunda da suçun devlete yönelik suçlar kapsamında değil şahsın hayat hakkının ortadan kaldırılması(katledilmesi) halinde bizzat katile yönelik olarak uygulanması yönünden kanaatin varlığı olarak görülmektedir. Belki ölüm cezasının sadece suçtan zarar görenin sanığı affetmesi halinde ağırlaştırılmış müebbede dönüştürülerek infaz edilmesinin ve böyle bir düzenlemenin vicdanlarda daha fazla karşılık bulacağı kanaati oluşmaktadır. Türkiye de yukarıda anlatılan mevzuat gelişimi en son Avrupa birliğine girişin bir fasıl olarak açılmış ve bu kapsamda kademeli olarak mevzuattan kaldırılmıştır. Ancak Türkiye’de bu karar çoğu zaman tartışmaları hala bitirmemiştir. Bu konuda genel olarak halkta oluşan siyasilere yapılan baskılar siyasetin de çoğu zaman bu düzenlemenin tekrar getirilmesi yönünde ifadelere bırakmaktadır. Ölüm cezasının kaldırılması insanların vicdanlarında bazı suçların cezasının yetersiz kaldığı düşüncesinden kaynaklanmakta olduğu görülmektedir. ... Yalnız burada ülke olarak yapılacak bu düzenlemenin Avrupa birliği ve uluslararası ilişkiler ve iç dinamikler anlamında ciddi krizleri barındırdığını ve bu hususta oluşacak baskının göğüslenmesi ve sebeplerini iyi anlatılması gereği olduğu ortadadır. Mevcut durumun yeniden ele alınarak düzenlenerek yasa ile veya referandum yolunun kullanılarak ölüm cezasının getirilmesi tabi ki demokratik seçimlerle oluşan meclisin özgür iradesi ile yapabileceği bir düzenlemedir..

YORUM EKLE