YEŞİLÇAM ‘DA BİR İLK

Dünya  gezgini ve  uluslararası barış  çatışma çözümü konulu seminerleriyle  fahri  kültür ve sanat elçisi olan ekonomist ve sanatçı yazarımız , MILITAT OMNIS AMANS HER AŞIK BİR SAVAŞÇIDIR isimli Amasya ya özgüllenmiş özgün edebiyat eserlerinden birini güzel AMASYA’’MIZA valilik himayelerinde SOSYAL SORUMLULUK projesi olarak vakfetti....

YEŞİLÇAM ‘DA BİR İLK

Dans esnasında  figürlerin  İfade unsurları arasındaki ilişkinin  döngüsel formunu  kavramış bir zihne  bedenii uydururken  her bir tandada kurulan cümle öğelerinin çaprazlama yerleştirilmesiyle  dengelendiği retorikte bir virgül keşfetmektir bazen hayat.  Çiğdem Yorgancioglu  –2019 – Dolunay ve Tango Esintileri

Dünya  gezgini ve  uluslararası barış  çatışma çözümü konulu seminerleriyle  fahri  kültür ve sanat elçisi olan ekonomist ve sanatçı yazarımız , MILITAT OMNIS AMANS HER AŞIK BİR SAVAŞÇIDIR isimli Amasya ya özgüllenmiş özgün edebiyat eserlerinden birini güzel AMASYA’’MIZA valilik himayelerinde SOSYAL SORUMLULUK projesi olarak vakfeden Hicran Çiğdem Yorgancıoğlu  2018 senesi  Aralık ayında daha önce de duyurusunu yaptığımız üzere  başta Pekin Üniversitesi ve Guangzhou Belediyesi’nin davetlisi olarak gittiği  Çin’in Guangzhou şehrinde tango’nun dünya  barısı ve dostluklar uzerindeki olumlu etkiler yaratma potansiyeli ve dinamiklerine ilişkin Uluslararası akademisyen ve sanatçıların katıldığı etkinlikte Türkiye’yi  temsilen  Çin, yerel ve ulusal TV kanallarında naklen ve tekrarı banttan yayınlanan  bir akademik sunum gerçekleştirmis ve tangoda dostlukların onemi proJesinin ilk ayagını olusturmustu .Kendisine ait olan  çalışma tango üzerine yazılmış İngizlice bir şirin aynı zamanda Çinceye cevrilmesi icin de vesile olmustu.

”Tango, dokunmanın ve dokunaklılığın diğer adı muzik eşliğinde zerafet içinde an’da varolmanın ve bir başka canlıyla uyum sağlamanın büyüsü.  Bir seneyi henüz yeni aşmış olan ve dansı öğrenme ve geliştirme çabaları içinde bulunduğum  turfanda  tango dansı yolculuğumda , daha başlar başlamaz tangonun bir hobi değil  yaşam tarzi olduğunu anlamam; insanı her geçen gün daha da içine çeken büyülü ve ahenk yakalama arayışındaki dünya  üzerine daha fazla düşünmem ve eğilmem konusunda teşvik edici oldu. Sonrasında da Ben de tutkunun ötesine geçen, bilişsel olarak insanın yaşamı alamlandırma serüveninde,tango sayesinde  topluma da nasıl faydalar çıkarılabileceğine yönelik soruların cevaplarını arama konusunda  bir istek yarattı.

Daha başlar başlamaz milongalarda oturdugum tandalar boyunca vucut ve ayak  hareketleri , alt beden ve üst beden , denge , postür ve mimikler  benzeri gözlemleri esnasında genel hareket gecikmelerinin müziği dinlememekten mi yoksa kişinin  fiziksel noksanlıklarından ya da aksesuarlarından mı kaynaklandığı üzerine düşünürken   genel hareket genliği ve hızı ve eklem spesifik genliği konusunda da hayli kafa yormaya başlamıştım. Sonra uyumlu çiftlerin uyumundaki nedenleri anlamaya çalışırken uyumsuz olanlarda  liderler takipçilerden hangisinin daha az tereddütlü ve sarsıntılı hareketler yaptıklarına odaklandım bir süre .Alt ve üst beden dahil tüm vücut hareketlerinden elde edilebilecek ipuçlarına konsantre olunca bambaşka dünyalara açıldım.Tango tam bir  işbirlikğine dayalı  dans  doğaçlamasında  koordinasyon paternlerinin yani örüntülerinin analizini koymaktaydı önüme  .Tango yaparken çiftlerden herhangi biri kendi kabuğuna çekilirse diğer taraf bunu hissediyordu  ve dansın enerisi değişir. Bir sürede at biniciliği ve tango arasındaki benzerliklere yordum zihnimi . Sonra Posterior düzensizliklerden kaynaklı hareketleri tam yapamama , adım uzunlukları  oranını, kalça ve dizden kaynaklı  hareket eksikliklerinin giderilmesine yönelik dansın devam etmesi için ne tür mekanik avantajlar yaratılabileceği ve yeni teknoloilerin bu durumlara nasıl çözümler getirebileceği gibi pe çok mevzuya yönelik düşünmenin yanısıra okumalara ve literatür incelemeye başlamıştım bile. Fakat en önemli konu tangonun insana ve insan ilişkilerine iyi gelen bir yanı vardı ve onun flu halden ön plana çıkarılması gerekiyordu fikrimce.Tango kelimesi dokunmaktan gelir. Temas tangonun temelidir. Dansçının kendisiyle, eşiyle ve müzikle teması. Ve bu temas sırasında  hareket özgürlüğünü hiissedin .Doğaçlamanın büyüsü bu . Müzikten, birbirinden ve andan beslenen duyguları deneyimleyerek ve paylaşarak derinleşmeyi hayal edin.  İlham alın.  “Dinlemek ve beklemek,  tango tutkusunun size kazandıracağı en önemli iletişim yetkinliği ve duyarlılığı.  İnsan güzel bir yolda iyi hedeflere ulaşmak konusunda hic bir zaman menzile kendi kendine ulasamaz . Konusu dostluk olan bir yolda, hep dostlarla birlikte hareket etmek,kararlı ,insana ve cemiyete faydalı  ve guzel adımlar atmak gerek”   diyen Çiğdem Yorgancıoğlu sözlerini şöyle sürdürüyor

 “26 Ekim günü  Türk tangosunun duayeni , maestro Çetin Cengiz’in imzasını taşıyan Tango Neon ve Milonga Maya ile tango camiamızın genç  eğitmenlerinden ve aynı zamanda Tormenta Tango ‘nun ve Milonga Tormenta’nın mimarı maestro Mehmet Cemal Bayraktar ile TANGO ve MİLONGA KARDEŞLİĞİ  Konsepti üzerinden varolan dostluklarımızı  tango ile pekistirdik. Turk Sinema tarihine imzasını koymus  HABABAM  SINIFI filmlerinden tanıdığımız sınııfın en çalışkanı  Boncuk , tango dostumuz  avukat, yardımcı yönetmen ve tango eğitmeni  maestro  Ergun Sözen  bu projede yanımızdaydı .Projeye  katkı  sunan tüm dostlarıma tesekkürlerimle “

Fotograf :Proeye katkı sunan tüm dansçılar Aile Fotoğrafı -   (soldan saga)  Irmak Koca,    Deniz Yalabık- -Gürhan Çınar –Gizem  Kotiloğlu - - Şeyma Gökçe Cengiz- Çiğdem Hicran Yorgancioglu- Çetin Cengiz - Bahar Özmert- -Ergun Sözen,-Mehmet Cemal Bayraktar -Duygu Altekin  - Özcan Çelen.

Etkinliği  Çiğdem Yorgancıoğlu’nun  kendi anlatımlarından dinlersek ;

İsmini Sultan Abdülmecit'in kız kardeşi Adile Sultan'dan alan sarayda , Adile Sultan Kasrı’nda iç ve dış mekanlarda Tango dostluğu ve sevgisi için gerçekleşen, önce pastoral bir bahar esintisini anımsatan ezgiyle insanı ütopik güzel bir dünyanın içine alan  valsle başlayıp  sonra tango ve dış mekanda milonga  danslarla  sonlanan  etkinliğe katılan dans çiftleri

Çetin Cengiz - Şeyma Gökçe Cengiz-

Ergun Sözen-Bahar Özmert-

Mehmet Cemal Bayraktar- Çiğdem Hicran Yorgancioglu

Gürhan Çınar –Gizem  Kotil

Deniz Yalabık-Duygu Altekin  

Özcan Çelen-  Irmak Koca .

 Etkinliğin gerçekleştiği sarayın kasrı ,  Sultan Abdülaziz köşkü yıktırıp günümüzdeki yapıyı inşa ettirmesi , annesi (Pertevniyal)  yani Valide Sultan ‘a hediye edilmesi sonrası  1863 yıllarında Adile Sultan’a yazlık saray olarak verildikten sonra yeni bir hüvviyet kazanmış Osmanlı ve Cumhuriyet Türk tarihinde kültürel ve tarihsel önem arz etmektedir. Cumhuriyet öncesi ve sonrasında "Validebağ Kasrı" yâda "Validebağ Sarayı" ismiyle  anılan yapıya 1933’lü yıllardan sonra, "Adile Sultan Kasrı" adı verilmiştir.

Bu bina Türk sinemasının duayenlerinden , Rıfat Ilgaz´ın en mühim yapıtı  olan, Rejisör  Ertem Eğilmez tarafından çekilen Türk izleyicisi tarafından beğeni ile izlenen ve uluslararası arenada da ilgi çeken  Hababam Sınıfı serisinin 1975 yapımı Hababam Sınıfı, 1976 yapımı Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, 1977 yapımı Hababam Sınıfı Uyanıyor ve 1978 yapımı Hababam Sınıfı Tatilde flimleri nin de çekildiği yerdir .  6-A Edebiyat Sınıfı önünde çeşitli  hatıra  fotoğrafarı çekme imkanı da bulduğumuz bir yer.

Fotograf :

Mehmet Cemal Bayraktar- Çiğdem Hicran Yorgancioglu(en solda arkada) /Özcan Çelen-  Irmak Koca .(solda arkadaki 2inci çift) /Ergun Sözen-Bahar Özmert(önde)/Gürhan Çınar –Gizem  Kotiloğlu (arkada ortada)  Çetin Cengiz - Şeyma Gökçe Cengiz-(sağda ortada) Deniz Yalabık-Duygu Altekin  (en sağda)- Rondada çiftler saat yönünün tersine doğru dans ederek hareket etmekteler.

Milonga Kardeşliği MAYA –TANGO NEON ve TORMENTA EVENTS  ’ya dair de Yorgancıoğlu’na sorduk ve şu şekilde açıklamalarda bulundu.

Fotoğraf : Çetin Cengiz - Şeyma Gökçe Cengiz

TANGO NEON –MAYA

Sade Türkiye Dans Sporları Federasyonu Arjantin Tango Branşında sorumlu As Başkanlık görevii gibi ünvanlarıyla değil 1994 ila 1999 seneleri arasında tahsilini   yurt dışında tamamlayıp Türkiye ile Arjantin Tangoyu tanıştıran ilk isim olması  ve aynı zamanda    Tangoneon ismiyle  Türkiye'nin ilk Tango okulunu kurması , Türkiye’de ilk milonga geleneğini başlatması ile de tanınan,, sevilen ve sayılan bir duayendir Çetin Cengiz.  Tango hocalarının , hocasının  Hocasıdır. Milonga , tango  camiasının dışında olanların tango geceleri olarak ifade ettiği şık bir tango  bir etkinlliğidir.  Milonga Maya'nın organizatörü Maestro sevilen dostumuz Çetin Cengiz kendi başlattığı milonga geleneğini halen devam ettirmektedir. . Milonga Maya. İstanbul'da tango dansçıları, yurtiçi ve yurtdışındaki tango toplulukları tarafından  değer gören, her hafta düzenli olarak tertiplenimektedir. İstanbul'un enerjik,  arkadaş canlısı, misafirperver ve şık milongalarından biridir ve her Perşembe saat 21:00-01:00 arası  Anadolu yakasında Bağdat caddesi Suadiye’de  tangosever konuklarını, profesyonel ve sosyal dansçı misafirlerini  ağırlamaktadır. Yeni sezon Arjantin Tango derslerinin bir kısmı bu mekanda devam ederken okul gerek grup ve özel derslerde gerekse pratiklerde Göztepe’de faaliyetlerini sürdürmektedir.

Cumhuriyet Bayramına günler kala Ata’yı da arkasına sevgili kızı Şeyma Gökçe ile birlikte yaptığı dansta arkasına alan Çetin Cengiz ‘in  sevgili eşi Deniz ile birlikte ,oğlu biricik Ata’sının da aramızda olduğunu bu vesileyle etkinliğimizin aynı zamanda mini bir Cumhuriyet Balosuna da dönüştüğünü söylemek hoş bir seda bırakır hafızalarımızda.

Fotograf : (soldan sağa) Çetin Cengiz Şeyma Gökçe Deniz  / iğdem Yorgancıoğlu- Mehmet Cemal Bayraktar

Fotograf:Cigdem Hicran Yorgancioglu- Mehmet Cemal Bayraktar

TORMENTA

Bu etkiniğe özel olarak dans partnerım olan ve henüz kendimi acemi dansçı olarak gördüğüm bu serüvede bütün dans kusurlarımı kapatan genç ve sevilen dostumuz Mehmet Cemal Bayraktar, Tango Tormenta " etkinliklerinin  mimarı, kıdemli tango öğretmeni ve  aynı isimle anıılan tangonun her nevi stil ve renklerine açık olan  geçtiğimiz hafta birinci yıldönümünü her zaman olduğu gibi “birlikte güzeliz” sloganıyla kutlayan  "Milonga TormentA" nın organizatörüdür. Ünversiteler ile işbirlikleri iile de bilinen Tormenta’nın düzenlediği bu etkinlik, ayda iki kez düzenli olarak Anadolu yakasında Caddebostan’da Sahil’deki  yerinde saat 21:00-01:00 arası tertiplenmekte ve tangoseverlerle buluşmaktadır. (Pazartesi günleri iki haftada birdir). İstanbul'daki sosyal ve profesyonel ltango dansçılardan oluşan tango camiasının olduğu gibi   Türkiye ve yurtdışındaki katıımcıların da  takdir ettiği, sosyal dansçı müdavimlerinin sadakatiyle büyüyen, sevilen , enerjisi yüksek,dinamik,ferah, zarif ve dostane bir milongadır.

Fotograf : Çiğdem Hicran Yorgancioglu- Mehmet Cemal Bayraktar

Fotoğraf : Gürhan Çınar –Gizem  Kotil - - Çiğdem Hicran Yorgancioglu- Mehmet Cemal Bayraktar

Peki ya YEŞİLÇAM ve HABABAM SINIFI

Türk sinemasının gelmiş geçmiş en kült  ve döneminin marjinal   Türk komedi film serisi  nedir denirse cevap bellidir. Hababam Sınıfı.  Esasen Hababam Sınıfı, Rıfat Ilgaz'ın Dolmuş dergisinde yazmaya başladığı öykülerden bir bölümünü birleştirerek 1957 yılında aynı isimle (Hababam Sınıfı)   kitaplaştırdığı romanına dayanan önce Zeki Alasya ve Metin Akpınar ‘ın oyuunculuklarıyla  tiyatro uyarlaması yapılan eserdir .Ertem Eğilmez'in yönettiği 6 Edebiyat B sınıfı namı diğer Hababam Sınıfındaki maceraların konu edildiği   kült  komedi film serisine dönüşmesinin ilk adımları ise , 1975 tarihinde atılır.

Yaramaz sınıfın en çalışkan öğrencisi Hababam Boncuk'tan yani Ergun Sözen’den bahsedecek olursak  Hukuk Fakültesindeki talebelik  yılları esnasında oyunculuğun yanısıra sinema yazarlığı film eleştirmenliği senaryo çalışmaları , kamera  arkasından Boncuk karakterine geçişi ,yardımcı yönetmenlik  gibi avukatlık mesleği dışındaki sinema kariyerinden sözetmemiz gerekir. Bunlara ilaveten son on yılı aşkın bir süredir bunlara  tango kariyeri de eklenmiştir. Tango tutkunu Ergun Sözen halen tango eğitmenliği yapmakta, bilgi ve birikimlerini profesyonel olarak Mecidiyeköy’deki mekanında aktarmaktadır. .

Fotoğraf :  Çiğdem Hicran Yorgancioglu- - -Ergun Sözen(Hababam Boncuk)

MİLONGA KARDEŞLİĞİ  Konsepti üzerinden varolan dostluklarımızı tango ile pekistirdik. Turk Sinema tarihine imzasını koymus  HABABAM  SINIFI filmlerinden tanıdığımız Boncuk , dostumuz ve tango eğitmeni Ergun Sözen  bu projede yanımızdaydı

Fotograf   Ergun Sözen-Bahar Özmert (önde) Mehmet Cemal Bayraktar- Çiğdem Hicran Yorgancioglu(solda) Gürhan Çınar –Gizem  Kotiloğlu (sağda)

Fotograf :  Özcan Çelen-  Irmak Koca .(solda) Gürhan Çınar –Gizem  Kotiloğlu (ortada)

Deniz Yalabık-Duygu Altekin  Çetin Cengiz - Şeyma Gökçe Cengiz (sağdan 2inci çift)

Mehmet Cemal Bayraktar- Çiğdem Hicran Yorgancioglu (en sağda)

Fotograf :  Mehmet Cemal Bayraktar- Çiğdem Hicran Yorgancioglu (önde solda )     Özcan Çelen-  Irmak Koca .(solda) Gürhan Çınar –Gizem  Kotiloğlu (ortada)

Çetin Cengiz - Şeyma Gökçe Cengiz (sağda)

Fotograf :  Mehmet Cemal Bayraktar- Çiğdem Hicran Yorgancioglu (en sağda)   Ergun Sözen-Bahar Özmert (önde ortada ) :  Özcan Çelen-  Irmak Koca .(sağda)

Fotoğraf :Duygu Altekin –Deniz Yalabık

Güncelleme Tarihi: 19 Kasım 2019, 11:11
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner29

banner31

banner30