Koltuk sevdası mı, belası mı ?

Sözlük anlamı, kol dayayacak yerleri olan geniş ve rahat sandalye olan koltuk, oturma ihtiyacını gideren, çok işlevli bir eşya olsa da, bazı koltuklar vardır ki…

Oturanı da, oturmak isteyeni de, etkisi altına almak gibi özelliklere de sahiptir. Oturanın bir daha kalkmak istemediği bu koltuklar, o kadar rahattır ki, üzerinden kalkmamak uğruna, gereken her şeyi yapmak mubah sayılır. Aşkla, sevdayla bağlanılır koltuğa… Güç ve iktidar olarak algılanan koltuğa oturan şahsiyet, kendince söz sahipliğini, saygınlığını, insanlara hükmetme hakkını elde ettiğini kanıtlamış olur. İşte o koltuğa oturarak güçlü olduğunu kanıtladığını zannetmek ise en büyük güçsüzlüktür. Bazı yöneticiler vardır; ileri görüşlüdür, tamamen planlı ve projeli çalışır, kadrolar oluşturur, bu çerçevede emin adımlarla yürür. Oturduğu koltuğa kendisi kişilik verir ve yüceltir. Bunun sonunda da vatana, millete yararlı bir şahsiyet olarak adından, minnet ve şükranla bahsettirir ve tarihe altın harflerle geçer. Bazı yöneticiler de vardır ki; hayatını yaşar, değil geleceği düşünüp kadrolar yetiştirmek, hali hazırda olan kadroları da yok eder. Verdiği zarar ziyanı kabullenmez, devamlı bir şeylerin arkasına sığınır. Oturduğu koltuk sayesinde kişilik ve güç kazanır veya kazandığını zanneder. Bu şahsiyetler için koltuk olmazsa her şey biter. Öyledir ki yola çıktığı gönüldaşını yolda bulduğuyla değişir. Gözle görülür şekilde dava olarak bilinen davası için yanında olan dava arkadaşlarını ve davasını tabiri caizse satar. İşin ilginç yanı dün eleştirdiği o çok sevdiği uğruna kişiliğini bozan canla başla çalışan arkadaşlarını o nu rol model alan genç ve yiğit koca yürekli adamları görmezden gelip çevresinde biten yalakalara sahip çıkar olmuş, oysa Elif gibi dim dik yaşardı, omurgalı bir İnsandı ya sözde ... Koltuk bugun var yarın yok O yüzden şu anda koltukta dik oturan yarın koltuk gidince eğilmek bükülmek var insan yüzüne çıkamamak var, velasıl kelam Adam gibi Adam olmak her koltuk sahibine Nasip olmaz Selametle kalın...

YORUM EKLE